Muğla’da 2020 yılında eski sevgilisi tarafından öldürülen Pınar Gültekin’in davasında yeni bir gelişme yaşandı. Cemal Metin Avcı’nın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasının ardından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, haksız tahrik indirimi uygulanarak cezanın 23 yıl hapse çevrilmesine itiraz etti.
Çukurova Bülten Haber Merkezi – Azime Bali
Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin haksız tahrik indirimini uygun görmesi sonrasında, başsavcılık bu karara karşı çıkarak, Avcı’ya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının onanmasını talep etti. Kamuoyunda büyük yankı uyandıran davada, kadın hakları savunucuları ve Gültekin’in ailesi, cezanın indirimsiz olarak verilmesini istiyor.
Karara ilk tepki demokratik kadın platformlarından geldi.
“Adaletin öldüğü bir gün yaşadık”
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP); karar sonrası yaptığı açıklamada, “Adaletin öldüğü bir gün yaşadık” ifadesini kullanarak, haksız tahrik indiriminin kadın cinayetlerini meşrulaştırdığını ve kadınların can güvenliğinin sağlanmadığının açık bir göstergesi olduğunu belirtti. Platform, “Bu indirimler, kadın cinayetlerine ödül gibi ceza verme pratiği olarak kabul edilmektedir” diyerek, ayrımcı indirimlere son verilmesi gerektiğini vurguladı.
Demokratik Kadın Platformu da, yaptığı açıklamada yargının bu kararla kadın cinayetlerinde erkekleri haksız tahrik indirimiyle koruduğunu, bu durumun kadınların yargı önünde ne kadar güçsüz bırakıldığını gösterdiğini ifade etti. Platform, “Yargının bu kararı, kadınların adalet arayışında ne kadar yalnız bırakıldığının kanıtıdır” şeklinde konuştu.
Her iki platform da, verilen kararın kadın cinayetlerine karşı caydırıcılıktan uzak olduğunu ve bu tür suçlara davetiye çıkardığını belirtti. Ayrıca, kararın toplumda kadına yönelik şiddetin cezasız kalabileceği algısını güçlendirdiği vurgulandı.
Bu bağlamda, 6284 Sayılı Kanun(Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun) önemli bir yer tutuyor. Kanun, kadınların şiddetten korunması için çeşitli tedbirler öngörmekte; ancak bu davada uygulanan haksız tahrik indirimi, kanunun etkinliği üzerinde soru işaretleri oluşturdu. Kadın hakları savunucuları, 6284 sayılı kanunun daha etkin uygulanması ve kadın cinayetlerinin önlenmesi için daha sıkı tedbirler alınması gerektiğini dile getiriyor.
Pınar Gültekin cinayeti, Türkiye’de kadına yönelik şiddetin boyutlarını ve adalet sistemindeki eksiklikleri bir kez daha gözler önüne serdi. Kadın hakları savunucuları, yetkililerden daha adil, caydırıcı ve cinsiyet eşitliğine dayalı bir yargı sistemi talep ediyor. Bu olay, kadınların güvenliğinin sağlanması için acil ve kapsamlı politikaların uygulanması gerekliliğini bir kez daha ortaya koydu.