Sokak hayvanlarına yönelik tartışmalara ilişkin konuşan Sedanur Uğur; “İktidar kendi yaratmak istediği insan merkezci ve kar odaklı sistem için hayvan nefretini pompalamayacak bir yol izleyecek” dedi.
Sokak köpekleri, son zamanlarda sokak köpekleri saldırı iddialarının medyaya yansımasıyla birlikte gündemde. Birçok hayvan hakları aktivisti ve dernekleri sokak köpeklerinin saldırılarına karşı kısırlaştırılma yapılarak önlem alınması gerektiğini savunurken başta iktidar çevresi olmak üzere birçok kurum ve kişi sokak köpeklerinin toplatılmasını söylüyor. Sokak köpeklerine yönelik tartışmalar sürerken hayvan hakları aktivistleri iktidarın bu yöndeki politikalarını eleştiriyor. Doğanın Çocukları Üyesi Sedanur Uğur, sokak hayvanlarının toplatılması yönünde yürütülen kampanyalara karşı inanların nefret suçuna çekildiğini ifade etti.
Uğur, iktidarın sokak hayvanlarını yok etmeye çalıştığını vurgulayarak sokak hayvanlarının ihtiyaçlarının giderilmesi gerektiğini savundu. Gerçek Haberci’den Uğurcan’ın haberine göre; Uğur; “Bu süreci, 2021’in son aylarında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ının sokak köpeklerini hedef göstererek toplatılmasına çağrı yapmasıyla ele alabiliriz. Bu çağrıdan hemen sonra birçok belediye köpeklere şiddet uygulayarak, onları barınaklara hapsetmeye çalıştı. Hayvan hakları savunucuları ise ‘Yaşam alanlarına binalar diktiğiniz hayvanları rahat bırakın!’ diyerek sokağa çıktı. Köpeklerin toplatılmasına bu şekilde engel olundu. Fakat bu konu o günden sonra da hiç kapanmadı. Sokak hayvanlarıyla ilgili haberler hızlıca gündemin ortasına oturuyor ve her seferinde hayvanların toplatılmasına yönelik kampanyalar yürütülüyor. Bu süreçte insanların bir kısmı nefret suçuna çekiliyor bir kısmı ise buna karşı sokak hayvanlarının haklarını savunuyor. İktidar ise ikili durumu hayvan düşmanlığı ekseninde yeniden üretmeye odaklanarak tüm aparatlarını; vakıfları, belediyeleri, trolleri bu yönde kullanıyor” dedi.
“Tarım ve Orman bakanlığı ise bu sürecin ana sorumlularından biri”
Uğur, sokak hayvanları için güvenli sokaklar talep ederek; “Güvenli sokaklar işçilerin, kadınların, çocukların, LGBTİ+’ların ortak talebi. Sokak hayvanları için de en temel talep bu. Çünkü onların yaşam alanları sokaklar. Beslenme ve barınma ihtiyaçlarının karşılanıp sağlık kontrollerinin yapılması gereken yerler. Betonla kaplı, beslenmelerini yalnızca hayvan severlerin sağladıkları, bırakalım aşılarının yapılmasını kısırlaştırmanın dahi yapılmadığı sokaklarda yaşadıklarını görürsek ‘saldırılarının’ sebebini açıkça görebiliriz. Devletin bakanlıkları halk sağlığını korumakla yükümlü. Hayvan sağlığı da bunun önemli bir parçası. Tarım ve Orman bakanlığı ise bu sürecin ana sorumlularından biri. Ancak bünyesinde veterinerlik birimi bulunmuyor” ifadelerine yer verdi.
Muhalefetin sokak hayvanları için halkın nabzını yokladığını ifaden Uğur; “İktidar kendi yaratmak istediği insan merkezci ve kar odaklı sistem için hayvan nefretini pompalamaya, bunun için kampanyalar yürütmeye ve başarabildiği oradan da sokakları hayvansızlaştıracağı bir yol izleyecektir. Bu konuda iktidar gibi hareket edecek bir sürü parti olduğunu söyleyebiliriz. Bu konuda iktidar gibi düşünen birçok parti var. Bunlardan bir tanesi BBP başkanı Destici’nin bu konuda çözüm önerilerinin ilk maddesi ‘Başıboş köpekler toplanılacak. Toplanan köpekler 14 gün barınaklarda tutulacak. Bir ay içerisinde bu köpekler sahiplenilmezse öldürülecektir’. İBB sokak hayvanları için sayfasında anket açtı. Ankette ‘Kent yaşamında sokak hayvanları sizce bir sorun mu yoksa hayatın doğal bir parçası mı?’ diye sorulmuştu. Buna karşı, hayvan hakları savunucuları İBB ile yaptığı görüşme ve tepkiler sonucu anket kapatıldı” şeklinde konuştu.
Sokak köpeklerine karşı Türkiye’de iki taraf olduğunu belirten Uğur; “Yürütülen kampanyalar ve üretilen bilimden, etikten, tarihsel bilgiden uzak söylemler insanları düşmanlaştırıyor. Yani toplatılması yönünde fikir belirtilen insanların şiddetli bir manipülasyona maruz kaldığını, bunun sonucunda nefretin inşa edildiğini söyleyebiliriz. Aslında Türkiye’de insanların sokak hayvanlarıyla bir derdi yok. Aksine onlarla dostluk bağı kuranları, korksalar dahi kapının önüne onlar için bir kap yemek bir kap su koyanları, kendi harçlığından arttırıp onlara mama alan öğrencileri, otobüste kedi videoları izleyenleri, hasta olduğu veya yavru olduğu için onları sahiplenen insanları her yerde görebiliriz” ifadelerine yer verdi.
Uğur, son olarak sokak hayvanları için yapılması gerekenleri şöyle anlattı;
-Güvenli sokakların sağlanması. Herhangi bir saldırıyla ve tehlikelerle karşılaşmayacakları, yeşil alanların bolca olduğu sokakların kurulması.
-Sokakta yaşayan bütün hayvanların beslenmesinin sağlanması, aşılarının düzenli yapılması ve hastalık durumunda rehabilitasyon merkezlerinde iyileştirilmeleri.
-Kendi inisiyatifleriyle sokak hayvanların beslenmesini ve bakımını sağlayan insanların tespit edilip onlarla ortak çalışmalar yapılmalı.
-Sokakta bulunan tüm hayvanların popülasyon kontrollerinin yapılması. (kısırlaştırma)