DOLAR 32,2053 % -0.22
EURO 35,1156 % -0.22
STERLIN 41,0337 % -0.05
FRANG 35,4067 % -0.62
ALTIN 2.500,70 % 1,40
BITCOIN 66.955,63 -0.105

Ekmek ve Gül: “Yoksulluğun yükünü kadınlar çekmesin”

Yayınlanma Tarihi : Google News
Ekmek ve Gül: “Yoksulluğun yükünü kadınlar çekmesin”

✍️Melek Eliş ( Çukurova Bülten – Adana)

Ekmek ve Gül Grubundan Seren Elataş, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ile ilgili konuştuk. Çukurova Bülten muhabiri Melek Eliş’e konuşan Elataş, Ekmek ve Gül amaçlarından bahsederek “Yoksulluğa, şiddete, sömürüye karşı mücadelemiz var “ dedi.

Bugün 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü. Emekçi kadınların, uluslararası bir dayanışma ve mücadele günü olarak kutlanan bu gün, kadınların tarihsel direnişlerini, mücadele deneyimlerini, eşitlik ve özgürlük arayışlarını simgeliyor.

Günümüzde ise kadınlar, özellikle de ülkemizde birçok zorlukla boğuşuyor. Bunların arasında yoksulluk, işsizlik, şiddet ya da envai çeşit eşitsizlik kol geziyor. Bu nedenle emekçi kadınlar, her 8 Mart günü direniş tarihlerini ve dayanışmadan gelen güçlerini hatırlıyor, biriktiriyor.

Seren Elataş, Ekmek ve Gül

Ekmek ve Gül Grubundan Seren Elataş, Çukurova Bülten’e yaptığı açıklamada, tam da bu konulara değindi ve isimlerinin kadın direnişinden aldığını belirterek, şunları söyledi:

“1908’de 15 bin kadın işçi daha kısa çalışma saati, daha iyi gelir, oy hakkı ve doğum izni için yürüyüşe çıktıklarında işçi kadınların dillerinde ‘Ekmek ve Gül’ sloganı vardı hep bir ağızdan “Karnımızı doyurmak için ekmek, ruhumuzu doyurmak için gül istiyoruz” dediler. Bundan bir yıl sonra New England Tekstil Sanayi’ni sarsan iş bırakma eylemi gerçekleştikten sonra. Bir yürüyüşte işçi kadınlar ‘Ekmek istiyoruz, Gül de’ yazan bir pankart taşıdılar. Grev ‘Ekmek ve Güller’ grevi olarak tarihte yerini alır. İsmimizi bu direnişten aldık. 2008 yılında Hayat Televizyonu’nda başlayan kadın programı Ekmek ve Gül de kadınların bu 100 yıllık deneyiminden beslendi. Neredeyse her ilde Ekmek ve Gül adıyla bir araya gelen kadınlarla büyüdük, bu birliklerden işçi, işsiz, memur, öğrenci, sanatçı kadınların birikimleriyle çıkan aylık bir dergiyi de yanımıza kattık. Fabrikalara, mahallelere, atölyelere, evlere, kadın derneklerine, kadınların olduğu her yere uzandı. Her ayın ilk cumartesi günü Ekmek ve gül dergimiz Evrensel Gazetesi ekiyle çıkıyor ve web portal olarak yoluna devam ediyor.”

“Eşit işe eşit ücret talepleriyle greve gittiler “

Elataş, bundan 167 yıl önce, 1857 yılında Amerika’nın New York kentinde bir dokuma fabrikasında çalışan kadın işçiler; güvenceli bir iş, eşit işe eşit ücret talepleriyle greve gittiler” dedi. Kilitli kaldıkları fabrikada çıkarılan yangında 129 kadın işçinin can verdiğini belirten Eletaş, “1921’de ise Moskova İkinci Uluslararası Komünist Kadınlar Konferansında, dünyanın tüm ülkelerinde kutlanması üzerine 8 Mart, Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak kararlaştırıldı. 103 yıldır tüm dünyada 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde her ulustan, her yaştan kadınlar alanlara çıkarak taleplerini dile getirdi” sözlerine yer verdi.

“Kız Kardeşlik Köprüsüyle Hayatı Yeniden Kuruyoruz”

Son yıllardaki çalışmalarının biri de “Kız kardeşlik Köprüsüyle Hayatı Yeniden Kuruyoruz” kampanyası olduğunu vurgulayan Elataş , “Bu kampanya kapsamında Türkiye ve yurtdışından kadınlarla kurduğumuz dayanışma köprüsü ile hem depremzede kadınlarla bir araya geldik, hem de Depremzede kız kardeşlerimizin derinleşen sorunlarını ve taleplerini de yaygınlaştırmayı amaçladık. İnsanca yaşanacak koşulların bir an önce sağlanması, kadınların ve çocukların barınma, beslenme, sağlık, güvenlik, eğitim, şiddete karşı korunma gibi temel ihtiyaçlarının düzenli ve sürekli olarak karşılanması konularına dikkat çektik. Deprem bölgesindeki kadın ve çocukların temel ihtiyaçlarının karşılanması için gereken malzemeleri bölgedeki ve deprem bölgesini terk eden kadınlarla birlikte tespit edip, düzenli, sürekli, planlı bir biçimde ihtiyaç duyulan yerlere ulaşmasını sağlamak için elimizden geleni yaptık. Yoksulluğa, şiddete, sömürüye karşı mücadelemiz var diyerek eşit işe eşit ücret, bir öğün ücretsiz yemek her çocuğun hakkı diyerek alanlarda olacağız. Yoksulluğun yükünü kadınlar çekmesin” dedi.

“Bir Öğün Ücretsiz Sağlıklı Yemek”

Tüm tüketim ürünlerine gelen gün aşırı zamlar, güvencesiz çalışma, ücretlerin yoksulluk sınırının çok altında kalması, işsizliğin artışı var olan yoksulluğu derinleştirdiğinin altını çizen Elataş,  “Derinleşen yoksulluktan çocuklar da payını alıyor. Yeterli ve sağlıklı beslenme çocukların gelişimi açısından hayati bir önem taşıyor. Ancak çocukların bu temel ihtiyacının karşılanmasını devlet üstlenmiyor. Bu sorumluluk tamamen ailelere bırakılıyor. Halbuki sağlıklı, doyurucu ve besleyici gıdaya erişim, ailesinin imkânlarına bağlı olmaksızın her çocuğun hakkı. Bu hakka erişememek çocukların bugünkü fiziksel sağlıklarını, bilişsel, zihinsel gelişimlerini, akademik gelişimlerini ve okula devamlılıklarını etkilemekle sınırlı kalmıyor. Yetersiz beslenme okuldan yeterli kadar faydalanamama, okulun erken terki ve çocuk işçiliği, çocuk yoksulluğu, ileri yaşlarda ortaya çıkacak kronik sağlık sorunları gibi sadece bugünü değil geleceklerini de etkileyecek çok boyutlu sonuçlara ve eşitsizliklere yol açıyor. Okullar sadece çocukların derse girip çıktığı yerler değil, çocukların takibinin yapıldığı, çocuk koruma siteminin bütünlüklü olarak işletilmesi gereken yerlerin başında geliyor. Burada da Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığına sorumluluk düşüyor” diye konuştu.

Bir öğün ücretsiz sağlıklı yemek talebimiz Adana ve tüm ülkede devam ediyor”

Geçen yıl bu ülkede her 4 çocuktan birinin okula aç gittiğini, bu sorumluluğun yerine getirilmediğini belirten Elataş, okullarda ücretsiz bir öğün besleyici yemeğin devlet tarafından sağlanmasının mümkün olabileceğini söyledi.

Bu kapsamda, ülke çapında veli dernekleri, kadın örgütleri ile imzalar topladıklarını, durumun aciliyetini ortaya koyan dosyaları meclisteki milletvekillerine gönderdiklerini söyleyen  Elataş, sözlerini şöyle noktaladı:

“Bu çalışmamız ve kadınların ısrarı mecliste ve kimi belediyelerde karşılık buldu. Bu konu siyasi partilerin seçim vaatleri arasına girdi. Milletvekilleri mecliste konuyu gündeme getirdi. Milli Eğitim Bakanlığı, önce tüm okul öncesinde bir öğün ücretsiz yemek verdi, daha sonra deprem bölgesi ile sınırlandırdı.  Ekmek ve Gül editörü de olan Emek Partisi Milletvekili Sevda Karaca, kadınların talebini MEB Bütçe görüşmelerine de taşıdı. 1 öğün ücretsiz ve sağlıklı yemek talep eden 10 bin imzanın olduğu dosyayı “Kadınlar bunu size iletmemi istedi. Buyurun, 10 bin imza sizin elinizde. Gereğini yapın” diyerek masaya bıraktı.

“Bir Öğün Ücretsiz Sağlıklı Yemek” her çocuğun hakkı talebimiz güncelliğini koruyor. Tüm okullarda tüm öğrencilere ayrımsız şekilde bir öğün ücretsiz sağlıklı yemek talebimiz Adana ve tüm ülkede devam ediyor.”

Mehtap abla