Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan idamlarının 52. yıldönümünde Mersin 68’liler Barış ve Kardeşlik Ormanı’nda düzenlenen etkinlikle anıldı. Üç Fidan Anıtı’na karanfil bırakan yurttaşlar ‘Yaşasın devrim ve sosyalizm’ şeklinde slogan attı.
6 Mayıs 1972’de idam edilen 68 kuşağı önderlerinden Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Arslan 52. ölüm yıldönümlerinde Mersin 68’liler Barış ve Kardeşlik Ormanı’nda düzenlenen etkinlikle anıldı. Etkinliğin yapıldığı 68’liler Barış ve Kardeşlik Ormanının girişine “Emeğin, özgürlüğün, evrensel kardeşliğin türküsünü söyleyerek uyardılar tarihi. Onlar hep 25 yaşında” yazılı pankart açıldı.
Üç Fidan Anıtına çelenk sunulması ve saygı duruşunun ardından Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ı temsilen üç güvercin gökyüzüne salındı.
Artı Gerçek’ten Abidin Yağmur’un haberine göre; Mersin 68’liler Derneği Başkanı Hasan Kapıkıran, “Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, Deniz Gezmiş sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özleminin üç savaşçısı olarak 52 yıl önce 6 Mayıs 1972’de idam edildiler. Ülke gençliği, ileri işçiler ve halk kesimleri Denizlerin açtığı antikapitalist, antiemperyalist mücadele yolunda yürümeye devam ediyor. Denizler NATO’ya ve Amerikan 6. Filosuna karşı çıkarken o gün Denizlere saldıranlar bugün antiemperyalist geçiniyorlar. Gazze’de 7 aydır Filistin halkı üzerine bombalar yağdıran Siyonist İsrail’e ses çıkarmayan, İsrail’ le askeri, ticari ilişkileri kesmeyen, Mazlum Filistin halkı öldürülürken İsrail’e desteğimiz sürecek açıklaması yapan Amerikan emperyalizmine karşı durmayan, bir savaş örgütü olan NATO’dan çıkmayan, İncirlik başta olmak üzere ülkemizdeki Amerikan üslerini kapatmayan AKP iktidarı, tam da bu politikalarıyla Emperyalizm işbirlikçisidir” dedi.
‘ARADAN GEÇEN 52 YILDA SORUNLAR DEĞİŞMEDİ’
Kapitalizmin gençlere karanlık bir gelecekten başka bir şey vaat etmediğini dile getiren Kapıkıran, şu şekilde konuştu:
“Denizlerin idamından 52 yıl sonra bugün koşullar farklı ama sorunlar aynıdır. Ne Ortadoğu da emperyalist müdahaleler ne de savaşlar son bulmuştur. Ne Kürt halkına yönelik baskılar ne de savaş politikaları son bulmuştur. Gelecek kaygısı en önemli sorundur. Artan enflasyona bağlı olarak her gün gelen zamlar. Düşen alım gücü. Okumak yerine, geçinmek için çalışmak zorunda kalan gençler. MESEM’ler aracılığıyla yaygınlaştırılan çocuk işçiliği. Başta ÇEDES olmak üzere eğitim müfredatının dincileştirilmesi ve gericileştirilmesi, Bir yanda atanmayan öğretmenler diğer yanda özelleştirilen ve ticarileştirilen eğitim. Bir yanda işsizlik diğer yanda geleceksizlik. Kapitalizm gençliğe karanlık bir gelecekten başka bir şey vaat etmiyor. Egemenler tüm ayrıcalıklarını korumak için işçilere, gençlere ve kadınlara baskı ve sömürüden başka hiçbir şey vaat etmiyor. Denizlerin son sözlerinde vurguladıkları Bağımsızlık, Demokrasi ve Sosyalizm mücadelesi bugün Türk’üyle, Kürt’üyle ülke gençliğinin ve ezilen halk kesimlerinin gelecek mücadelesidir. Tüm Türkiye gençliğini ve ezilen halk kesimlerini geleceği kazanmak için Denizlerin bizlere devrettiği mücadeleyi güçlendirmeye, bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm için örgütlenmeye ve mücadeleye çağırıyoruz.”
Anma etkinliği Nevzat Çelik’in şiir dinletisi ve Uğur Karataş’ın müzik dinletisiyle sona erdi.