Gazetecileri Koruma Komitesi, 2023 yılı raporunda İsrail'in gazeteci hapishanelerinden biri haline geldiğini belirtti.
CPJ’nin “cezaevindeki gazeteciler” raporuna göre; 2023’te İsrail dünyanın önde gelen gazeteci hapishanelerinden biri haline geldi. Türkiye’ye de yer verilen raporda, “Türkiye’deki tutuklu gazeteci sayısının azalması ülkedeki basın özgürlüğü ortamında bir iyileşmeyi yansıtmıyor” denildi. Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) 2023 yılında kaç gazetecinin cezaevinde olduğuna dair bir rapor hazırladı. Rapora göre İsrail, 7 Ekim’in ardından dünyanın önde gelen gazeteci hapishanelerinden biri haline geldi. İsrail, İran’la beraber sırasıyla Çin, Myanmar, Belarus, Rusya ve Vietnam’ın ardından 6. sırada yer aldı. CPJ, 1 Aralık 2023 tarihi itibarıyla 320 gazetecinin parmaklıklar ardında olduğunu söyledi. Bu sayı, “köklü otoriterliğin” ve “bağımsız gazeteciliği boğmaya kararlı hükümetlerin sert tavrının, rahatsız edici bir barometresi” olarak tanımlandı. Uluslararası Baskı Kullanıldı Rapora göre, bazı hükümetler bir adım daha ileri giderek, kendi sınırlarının ötesindeki muhabirleri tehdit ve taciz etmek için uluslararası baskıyı kullandı. Örneğin Rusya; diğer ülkelerde yaşayan Rus gazeteciler için çok sayıda tutuklama emri verdi. Etiyopya ise sürgündeki bir gazeteciyi komşu Cibuti’de tutuklattıktan sonra “terör”le suçladı. Evrensel'in haberinegöre; CPJ’in araştırmasına göre cezaevindeki gazetecilerin yarısından fazlası, eleştirel haberleri nedeniyle “dezenformasyon” ya da “terörizm” gibi devlet karşıtı suçlamalarla karşı karşıya. Gazeteciler sebepsiz yere ve “zalimce” koşullarla karşı karşıya kalıyor. Yetkililerin gazetecilere yönelik suçlamaları ve gözaltı sürelerinin uzunluğu nedeniyle yasal süreç sekteye uğruyor. Gazetecilerin avukatları da dünya çapında misillemelerle karşı karşıya kalıyor. İsrail, Filistinli gazetecilere yönelik en yüksek tutuklama sayısı ile raporda yer aldı. İsrail tarafından alıkonduğu bilinen gazetecilerin tümü, İsrail’in Gazze saldırılarından sonra işgal altındaki Batı Şeria’daki Filistin topraklarında tutuklandı. İsrailli yetkililer, gazetecileri keyfi biçimde gözaltında tutuyor. İran’da ise 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin ölümünün ardından ülke çapında kadınların öncülüğündeki eylemlere ilişkin haberlere yönelik kısıtlamalardan sonra keskin bir düşüş görüldü. Ancak bu İran’ın medyaya yönelik baskısında herhangi bir gevşemeye işaret etmedi. Rusya ise özgür haberciliği engelleme çabalarını yoğunlaştırdı. Ukrayna işgalinin ardından ülkenin bağımsız medyasının içi boşaltıldı. Rusya, sürgündeki gazeteciler için tutuklama emirleri verdi. Rapora göre; 44 gazetecinin cezaevinde olduğu Çin uzun zamandır dünyanın en kötü “gazeteci hapishanesi”. Çinli yetkililer, gazetecileri tutuklamak için “devlet karşıtı suçlamaları” kullanıyor. Myanmar ve Belarus’ta da gazetecilere yönelik baskılar çarpıcı biçimde kötüleşti. Rapora göre; gazetecilerin cezaevi koşulları ise çok ağır. Gazeteciler cezaevlerinde fiziksel ve cinsel istismara, aşırı kalabalıklığa, yiyecek ve su kıtlığına ve yetersiz tıbbi bakıma maruz kalıyor. Cezaevindeki 320 gazeteciden en az 94’ünün sağlık sorunu var. Birçoğu ilaç alamıyor veya doktorlara ulaşamıyor. Gazetecilerin cezaevinden çıktıktan sonra da özgürlükleri kısıtlanıyor. Bu durum sadece geçim kaynaklarını etkilemekle kalmıyor, aynı zamanda “baskıcı hükümetlerin” gazetecilerin seslerini susturmaya devam etmesine de imkan sağlıyor. Raporda Türkiye’deki cezaevlerinde 13 gazetecinin bulunduğu bilgisi paylaşıldı. CPJ, “Bu, 2022’de belgelenen 40 gazeteciden keskin bir düşüşe işaret ediyor” derken tutuklu gazeteci sayısının azalmasının “Ülkedeki basın özgürlüğü ortamında bir iyileşmeyi yansıtmadığı” vurgulandı. Raporda 2023’te serbest bırakılan gazetecilerin hâlâ adli kontrol altında olduğu vurgulanırken, “Bu da onların polise bildirimde bulunmaları gerektiği, yurt dışına seyahatlerinin yasaklanabileceği, serbest soruşturma veya yargılamaya tabi tutulabilecekleri anlamına geliyor” denildi.