DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

Cinsiyet eşitsizliği matematik ödüllerinde de kendini gösteriyor

Yayınlanma Tarihi : Google News
Cinsiyet eşitsizliği matematik ödüllerinde de kendini gösteriyor

Son 90 yılda sadece 5 kadın büyük matematik ödülü kazandı.

Fields Madalyası, Abel Ödülü ve Breakthrough Ödülü gibi prestijli ödüller ağırlıklı olarak erkeklere veriliyor.

Claire Voisin, 30 Ocak’ta matematik disiplininin önde gelen ödüllerinden biri olan Crafoord Ödülü’nü kazanarak bu ödülü alan ilk kadın oldu.

Ancak bu gelişme, matematikte süregelen bir sorunun altını çiziyor: Alanın en prestijli ödüllerini kazananlar arasında cinsiyet eşitsizliği söz konusu. Öyle ki Voisin, son doksan yılda en iyi matematik ödüllerinden birisini kazanan yalnızca birkaç kadından biri.

Dünyanın en büyük matematik ödüllerinden altısı (Fields Madalyası ile Abel, Shaw, Wolf, Crafoord ve Breakthrough ödülleri) bugüne kadar toplam 217 kez verilse de bunlar yalnızca 7 kere kadınlara layık görüldü. Bunlardan ikisi aynı isimlere verildiği için büyük matematik ödülü kazanan kadın sayısı sadece 5!

Voisin ve Maryam Mirzakhani, bu ödüllerden ikişer tane aldı. Voisin, 2017’de Shaw Ödülü’nü erkek meslektaşıyla paylaştı; Mirzakhani ise 2014’te Fields Madalyası’nı kazandı ve ölümünden sonra, özellikle kavisli yüzeylerin simetrisini anlama konusundaki teorik çalışmaları nedeniyle 2020’de Breakthrough Ödülü’ne layık görüldü. Fizikçi ve matematikçi Ingrid Daubechies, 2023’te Wolf Ödülü’nü alırken, Karen Keskulla Uhlenbeck, modern geometrik analizdeki öncü çabaları nedeniyle 2019’da Abel Ödülü’ne layık görüldü. Sayı teorisyeni Maryna Viazovska ise 2022’de Fields Madalyası’nı kazanan isimdi.

Cinsiyet eşitsizliği

Herkese Bilim Teknoloji’den Batuhan Sarıcan’ın haberine göre;“Ödüller, çalışmaların ve düşünürlerin daha geniş bir toplulukça desteklenmesini sağlayan bir mekanizmadır,” diyen Kaliforniya’daki Occidental College’dan matematikçi ve Matematikte Kadınlar Derneği’nin (AMS) eski başkanı Kathryn Leonard, şöyle devam ediyor: “Kadınlar ve ötekileştirilen diğer gruplardan insanlar dışlanmaya devam ettikçe onların çalışmaları kutlanmıyor ve paylaşılmıyor.”

Her yıl kaç kadının matematik diploması aldığını ölçmek veya dünya çapında matematik tabanlı mesleklerde kadınların temsilini değerlendirmek ise zor. Ancak AMS tarafından 2018’de yapılan bir çalışmaya göre, kadınlar ABD’de matematik doktoralılarının %25 ila %30’unu oluşturuyordu.

Türkiye’de ise Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın yaptığı açıklama şöyle: “Türkiye akademisinde kadın verilerine baktığımızda ve birçok dünya ülkesi ile karşılaştırdığımızda, yükseköğretimde kadın öğrenci oranının %49, doktora seviyesindeki kadın oranının %46, profesör kadın oranının %32,5, yükseköğretim kurumlarında görev yapan üst düzey yöneticilerde (rektör, dekan, yüksekokul müdürü, bölüm başkanı) kadın oranının %28, yükseköğretimde kadın araştırmacı oranının %43,3 olmasını bir gurur vesilesi olarak değerlendiriyoruz.”

Sorunlar devam ediyor

“Son yıllarda cinsiyet farkı konusunda artan farkındalık ve önemli ilerlemeler olmasına rağmen, bazı hususlar değişmeden kalıyor,” diye belirten Uluslararası Matematik Birliği’nin (IMU) Matematikte Kadınlar Komitesi Başkanı Carolina Araujo, şu şekilde devam ediyor:

“İstatistikler, son yıllarda matematik alanındaki bilimsel makalelerde kadın yazarların oranında istikrarlı bir artış olmasına rağmen matematik alanındaki ‘en iyi dergilerde’ imzası olan kadın yazarların oranı %10’un altında.”

Araujo, bu cinsiyet farkını kapatmanın yollarının kadın araştırmacıların görünürlüğünü aktif olarak teşvik etmek ve ödüllendirme kararlarını veren komiteleri çeşitlendirmek olduğunu ekliyor. Çocuk bakımı için kariyerine ara veren kadınlara yardımcı olabilecek bir yol olarak ise ödüller için geçerli olan yaş sınırlarına çocuk başına 18 ay eklemeyi öneriyor.